İz Bırakmak
İz Bırakmak
Doğduğun andan itibaren taklit etme yeteneğini kullanırsın. Önce anne, babanı daha sonra çevrendeki akrabaları, komşuları gözlemler ve onların davranışlarını taklit edersin. Zaman geçtikçe daha da ileriye gider öğretmenlerini, arkadaşlarını, medyada gördüklerini, sokaktaki insanların sana sunduklarını taklit edersin. Taklit ederek yaşama tutunmayı, hayatta kalmayı öğrenirsin. Taklit etmek, kopyalamak aslında bir hayatta kalma stratejisi.
Temelinde ise tamamen sana özel, hiç kimseninki ile kıyaslanamayacak bir algın vardır. Taklit ederek öğrendiklerin bu özel olan, sana ait olanın üzerine inşa edilir. Sonradan eklenen her şeyi, üzerine inşa ettiğin kendi temelin algılayacağı biçimde kullanır, uygular ve hissedersin. Bu yüzden, dışarıdan aldığın ve uyguladığın bu etkileri, asla onları öğrendiğin insanlar gibi taşıyamazsın.
Bu durumda karşını iki seçenek çıkar. Birincisi, doğduğun andan itibaren öğrendiklerini kendi temeline uygun bir şekilde dönüştürerek, öze uygun hale getirmektir. İkincisi ise özünü yok sayıp, taklit etmeye devam ederek, hayatı bir kopya karmaşası olarak yaşamak olacaktır.
İlk seçimi gerçekleştirmek için kendini tanımaya…
View original post 590 kelime daha